Ruh Sağlığı Alanında İçerik Üretmek

Sosyal medyada ve özellikle de Instagram’da psikolog hesapları arttıkça kaliteli ve bilgilendirici içeriklere ulaşmanın hem kolaylaştığını hem de zorlaştığını söylemek mümkün. Günümüzde profesyonel bir psikolog hesabı açmak isteyen meslektaşlarımızın sayısının sürekli olarak artmasının yanı sıra, bundan hiddetle kaçınan ruh sağlığı uzmanları da mevcut. Bu sebeple Instagram’da profesyonel kimlikle bir hesap açmanın psikologlar için ne gibi avantaj ve dezavantajları olabilir sorusunu tartışmak ve ruh sağlığı alanında içerik üretirken dikkat edilmesi gerekenleri listelemek istedim.

Öncelikle ben @mindthepineapple hesabını neden açmaya karar verdim, kendi bakış açım şu şekildeydi: Klinik nöropsikoloji, psikoloji öğrencileri tarafından bile Türkiye’de yaygın olarak bilinen bir alan değil ve araştırdığım kadarıyla sosyal medyada da bu alanda açık ve anlaşılır bir dille içerik hazırlayan platform ve kişiler azınlıkta. Dolayısıyla bir avantaj bu alan ile ilgilenen kişiler ile doğru bilgi ve fikir paylaşımında bulunabilmekti. Bunun yanı sıra yıllardır hem Instagram üzerinden hem de blogum vesilesi ile seyahat ve yemek konusunda hali hazırda içerik ürettiğimden ve sevdiğim konularda içerik üretmenin bana bir hayli keyif vermesinden dolayı bende bir Instagram hesabı açma fikri daha ağır basmış oldu.

Terapi hizmeti veren arkadaşlarım ile konuştuğumda onların sebepleri arasında şu da vardı “Danışanlarım beni merak ediyor ve araştırıyor, ben de kişisel hesabım yerine kendimi profesyonel hesabım ile ulaşılabilir kılmayı tercih ediyorum.” Benim şahsi fikrime göre bu çok geçerli bir sebep, çünkü terapist danışan ilişkisinde kişisel hesapların sosyal medya üzerinden eklenmesi, ya da hali hazırda terapistin “arkadaş listesinde” olan bir kişi ile terapi sürecine girmesi mesleki etiğe aykırı bir davranış. Profesyonel bir hesap ile terapistler danışan ile profesyonel ilişki sınırlarını korumaya devam edebilirken aynı zamanda o merakı gidermek için de bir alan açmış olabilirler.

Psikologların bu hesapları açarken tereddütte kalmasının da bazı sebepleri var. Birincisi Instagram’da bu tarz hesapların çok artması ve artık güvenilir bilgiye ulaşmanın zorlaşması kişileri bu mecradan uzak tutuyor olabilir. İkinci bir sebep de Instagram’ın suistimale çok açık olması. Terapi sürecine fazla hakim olmayan bireyler DM üzerinden beklemediğiniz bir anda özel hayatlarını paylaşabilir, ya da sizden yetkinliğiniz olmayan bir hizmet talep edebilir. Bu durum psikoloğu pek çok etik sebepten zor durumda bırakabilir. Bunu okuyan ve ruh sağlığı uzmanı olmayan kişiler için tekrar bir hatırlatma yapalım: Ulaştığınız psikolog terapi konusunda yetkin biri olsa dahi Instagram üzerinden böyle bir hizmet vermesi mümkün değildir.

Bu mevzu üzerine biraz kafa yorduğumdan ve yaklaşık 6 senedir içerik üretiyor olduğumdan meslektaşlarıma Instagram özelinde hem daha kaliteli içerikler üretmek hem de daha büyük bir kitleye ulaşabilmek için naçizane bazı önerilerde bulunmak istedim.

  • Kaynak belirtin

Eğer kendi içinizden gelen, sizin duygularınızı anlatan bir yazı yazıyorsanız elbette kaynak göstermeniz gerekmez, fakat eğer bir bilgi paylaşımında bulunuyorsanız mümkün olduğu kadar kaynak sunmaya çalışın. Böylece içeriği tüketen kişiler de bilginin doğruluğu konusunda daha güvenli hissedebilir ve konu ilgilerini çekerse kaynağına gidip oradan da okumalar yapabilirler.

  • Etik kuralları önemseyin

Gerekiyorsa kişilerle sosyal medya üzerinden kurduğunuz ilişkinin terapötik bir ilişki olamayacağı bilgisini paylaşın. Bir içerik üretirken kendi uzmanlık alanınız ve yetkiniz dahilinde bilgi paylaşmaya özen gösterin ve bilmediğiniz bir konuda “bu konuda bir fikrim yok.” demeyi normalleştirin. Sosyal medya üzerinden çok fazla genelleme yaparak paylaşımlarda bulunmamaya çalışın ya da kişilerin spesifik problemleri üzerine kişileri tanımadan ve hikayelerini bilmeden yapacağınız çok ayrıntılı yorumlardan kaçının.

  • Kim olduğunuzu ve verdiğiniz hizmetleri netleştirin

Her yetkinlik düzeyinden kimse sosyal medyada görünür olabilir elbet, fakat yetkinliğinizi ve verdiğiniz hizmetin sınırlarını net bir şekilde belirtin. Psikoloji öğrencisiyseniz psikolog ünvanını, terapi eğitimi sürecinden geçmediyseniz psikoterapist ünvanını, yüksek lisansınızı tamamlamadıysanız uzman ünvanını kullanmayın. İçeriğinizi tüketen kişilerin sizin yetkinliğinizin sınırlarını bilmesine olanak tanıyın. Bu, hem içeriğinizi tüketen kişileri hem de bir uzman olarak sizi sınır ihlallerinden korur.

  • Özgün Olun

Ürettiğiniz içeriğin özgün olması sizi daha fazla okuyucuya ulaştıracaktır. Instagram’da aynı tarzda ve aynı içerikte postları görmek okuyucuyu “Yine mi aynı şey?” diye düşündürebilir ve içeriğinizi hiç okumadan geçip gitmesine sebep olabilir. Hem içeriğiniz hem de tasarımınız özgün ve yaratıcı olduğu takdirde daha fazla kişinin ilgisini çekebilir ve daha fazla okuyucuya ulaşabilirsiniz. Özellikle sosyal medyada takipçi kitlesini arttırmak isteyen kişiler için özgün içerikler üretmek ve herkesin yaptığının aynısını yapmamak birinci kural olmalıdır.

  • Tasarıma Özen Gösterin

Belki de harika içerikler üretiyorsunuz ama okuyucunun ilk karşılaştığı şeyin görsellik olduğunu da unutmayın. Paylaşımınızın içeriğine olduğu kadar görseline ve dizaynına da özen göstermeye çalışın. Profilinizin bir teması, özel bir tasarımı veya sizi yansıtan özellikleri olduğunda içeriği tüketenlerin ilgisini uyandırmak daha kolay olacaktır. Profilinizin özenli olmasına dikkat edin. Eğer sosyal medya profilinizi yeni oluşturuyorsanız kendinize görünümünüz için anahtar kelimeler seçerek başlayabilirsiniz. Örneğin anahtar kelimeniz minimalist ise profilinizi oluştururken daha sade bir logo, daha sade tasarımlar, kısa ve öz içerikler ve daha pastel renklerden faydalanabilirsiniz. Bu yöntem profilinize bir kimlik oluşturur ve okuyucuya da bu kimliği tanıma fırsatı sunar.

Scroll to Top